Doğum günüm vesilesiyle…

Yasemin Aygün
16 Ağustos 2023

Siz de geride bıraktığınız her senenin mizanını yapanlardan mısınız?

Yasemin Aygün

Doğumgünüm vesilesiyle... 

Öncesinde de vardı ancak 5 senedir sayfayı açtığımdan beri bu cümleyi sık duyuyuyorum

“Hayat sana güzel”

Haklılar belki bilmiyorum ama hayat kişileri ve mekanları değiştirerek benzer olayları sunuyor aslında hepimize.. Her doğumgününde herkesin 1 yıllık hayat temaları değişirmiş. O nedenle doğumgünü olan sevdiklerimin günlerini kaçırmamaya dikkat ediyorum. Onlar için iyi dileklerde bulunmaya gayret ediyorum.. Bir muhasebe mensubu olarak hep işletmelerin kar-zararını çıkaracak değiliz ya.. Bu da benim son 1 yıllık mizanım..

1- Temmuz sonunda eşimin memleketi Tokat’a gittik. Bir geldik buzdolabı bozulmuş, her yer çok kötü kokuyor. Buzdolabındaki  herşey erimiş. Yetmezmiş gibi üstüne bir de kombi bozuldu..Aldık ne yapalım ancak kötü bir süreçti geçti gitti

2- Ağustos ayında eşimin eline yeğenimin köpeğinin dişi değdi, dikiş atıldı. 3 hafta pansumanlı kaldı. 

*Bu olayın hemen ertesi sabahı üzerime çay döküldü. Geniş yanıklar oluştu. 15-20 gün bol elbiselerle yanıklara, kremlere yapışmadan geçiştirdim.

* Bu süreçte kızım yazlıktan geldi. Yüzme iyi gelir diye düşünüyorduk skolyozu 10 derece birden artmıştı. Doktorlar, tomografi MR’lar derken korse kullanmaya başladı.

3- Eylül ayında 4 gün yazlığa gittim. Çok iyi geldi

4- Eylül ayında bilirkişi yeminimi ettim ve Adalet Bakanlığı Bilirkişi listesinde yerimi aldım.

5- Ekim ayında, daha önce defalarca danışmanlık aldığım Regresyon’un eğitimine katılmaya karar verdim. Aralık sonuna doğru bitti. Uluslararası Regresyon Terapisti sertifikası almaya hak kazandım.

6- Kasım ayı başında bir regresyon seansı sonrasında yıllardır yapmaktan kaçındığım eğitim kurumunu açmaya karar verdim. Astrologlar Nisan ayından önce açamazsın dedi. Bana zaman kazandırdılar aslında iyi oldu. Planlamalar ufak tefek başladı.

7- Kasım ayında İSMMMO Girişim Kariyer Pazarlama komitesine seçildim.

8- Aralık ayında Diksiyon Eğitimi almaya başladım.

9- Yine aralık ayında bir yaşam koçu ile çalışmaya başladım.

10- Aralık ayında kızımın grafilerinde birkaç derece eğim ilerlemişti. 

11- Ocak ayında düzensiz ödeme yapan, geç evrak gönderen müşterilerimi eledim. Ameliyat olasılığına karşı temkinli olmam gerekiyordu. Gelirim yarı yarıya düştü.

12- Ocak sonunda Abant’ta 2 gün tatil yapabildim :))

13- Şubat ayında yine bir regresyon seansı sonrasında araba korkumu yenmeye karar verdim ve bana araba aldık. Araba deyince bacakları titreyen ben  8 seans direksiyon eğitimi sonrasında Mine hocam sayesinde 13 yıldır oturmadığım sürücü koltuğuna geçmemi sağladı. (Bu süreç çok zordu. Ama yaşasın özgürleştim :))

14- 6 Şubat’ta büyük deprem oldu. O bölgede değildim ama insan olmak duygusu maddi manevi ihtiyacı olanın yanında  olmayı gerektiriyor. Gece 3’den aşağı hiç uyumadım. Elimden geleni yapmaya çalıştım. Yemek lüks geldi, sıcak lüks geldi. 15 gün sonra psikolojim bozuldu.

15- Şubat ayında Barış Muslu’nun Neuroformat eğitimine katıldım. Neuroformat uygulayıcı sertifikamı aldım.

16- Şubat sonunda Mümin Sekman’ın Başarı  Semineri ve Okulu’na kayıt oldum. Eğitimlerde edindiğim tüm bilgiler ezberlerimi bozdu.

17- Mart ayında eşim trafik kazası geçirdi. Çok şükür gözündeki sorun dışında 1 araba çok hasar aldı diğeri pertoldu.

18- Nisan ayı eşimin göz ameliyatı ve geçmiş olsuna gelen misafirlerle geçti.

19- Nisan ayında MS Muhasebeciye Soralım Eğitim’i kurdum.

20- Mayıs ayının ilk yarısı geçici vergiler ve beyanlarla diğer yarısı eğitim planlamaları, eğitimci görüşmeleri ile geçti.

21- Haziran ayında Defne’min ameliyatının şart olduğunu öğrendik. Ve doktor araştırmaları derken Temmuz başına gün aldık.

22- Haziran’da bayram tatiline (aslında 1 haftalığına denize girebilsin diye yazlığa gönderdiğimiz kızımı almaya)giderken kendi vereceğim dersin eğitim duyurusunu yaptım. Önceliğim ameliyattı. Eylül’e a kadar ancak dolar dediğim kontenjan sadece MS eğitim sayfasında paylaşmama rağmen aynı gün doldu, taştı şu anda beni bekliyorlar.

23- 1 Temmuz’da döndük. Hastane hazırlıkları, evi hastane dönüşüne hazırlamak vs derken  3 Temmuz’da hatırlarsanız büyük gündü. Yapılandırmalar, matrah artırımları, ödemeler vs gece 1,5 ‘a valizleri yetiştirdim.

24- 4 Temmuz’da hastaneye yatış yaptık. 10 temmuz’daçıkış yaptık. Başarılı bir ameliyat süreci geçirdik ama skolyoz ameliyatını bilenler bilir  Defne’m  çok acı çekti ameliyat süreci çok sıkıntılıydı. Hayatımın en zor zamanlarından biriydi .Geldikten sonra 3 günde bir pansuman, diren, dikiş yerleri, omurgasına takılan demirin rahatsızlığı, uykusuz geceler derken zor süreci de geçirdik. O gün bugündür evdeyiz. 21 ağustos’u yani kontrolünü  bekliyoruz.

25- Bu arada iltihaplı dişimden dolayı damağım şişti. Su içemez konuşamaz durumdaydım. Dalgınlığımıza gelir Defne’ye bardaktan falan enfeksiyon kaptırırım diye ödüm koptu.

26- 31 temmuz’da kayınpederim ve kayınvalidem trafik kazası geçirdi. Sağlıkları iyi çok şükür.. Arabaları pertoldu. Eşim 1 hafta kadar gitti geldi.

 

Geçen bir yıla büro işlerini, her gün sayfaya harcadığım yarım günümü, MS Eğitim’in işlerini, bulduğum ilk boşlukta ders notlarımı yazma çabamı, gün içinde hiç susmayan telefonlarımı arada dostlarıma yaptığım regresyon seanslarını, Defne’nin haftada en az 2 gün fizyoterapi seanslarını, bir ev hanımı,bir eş ve bir anne olarak sorumluluklarımı da ekleyelim. 

 

Şimdi ben bunları neden yazdım? Özellikle beni kendisine örnek alan genç kızlarımız için diyeyim.. Ya da hayata umutsuz bakan, kötümser gören herkes için… Üzüntülerde de, sevinçlerde de şunu diyelim hep.. Bu da geçer ya hu!

Geçen  blog yazımdan sonra gelen mailleri paylaşmaya vaktim olmadı. Mutlaka paylaşacağım öncelikle onlara gitsin bu yazı.. Belki hayat konusunda farklı bakış açısına sahip olmalarına vesile olur. 

Bu süreçte var olan yanımda olan dostlarıma selam olsun. Hep yanımdaydılar.. Dost yok diyorlar ya öyle varlar ki..Hızır gibi yetişiyorlar. Allah hepsinden razı olsun. Ne zaman modum düşse hep yanımdalar.. Bence asıl önemli olan bu..Gerek hastane sürecinde gerek sonrasında evimizi çiçeklerle, hediyelerle, kendileriyle donatan dostlarıma sonsuz şükürler olsun.

Ve tabii ki eşime, kızıma, aileme sonsuz teşekkürler… Böyle bakınca HAYAT BANA GÜZEL…

Hayat böyle işte.. Acısıyla, sevinciyle yaşamaya değer.. Önemli olan karşımıza çıkan güzelliklerde kibire kapılmamak, zorluklarda doğru bakış açısı ve tercihlerle hayatta kalabilmek.. 

44.yaşım güzelliklerle getir bana.. Sevgiyle gel olur mu?